Tüp bebek uygulamasında yapılan işlem kabaca kadından alınan yumurta ile erkekten alınan spermin vücut dışında labaratuar ortamında birleştirilmesi ve embriyo elde edilmesidir. Oluşan bu embriyo daha sonra kadının rahimine geri verilir ve gebelik beklenir.
Tüp bebekte başarıyı etkileyen en önemli faktör spermin ve yumurtanın kalitesidir. Elde edilecek embriyonun kalitesi büyük oranda gametlerin kalitesine bağlı olacaktır. Yumurta kalitesi kadın yaşı ilerledikçe bozulur, rezerv azalır ve seçeneğimiz çok azalır. Burdan hareketle kadının yaşı en mühim etkenlerdendir. Her yenidoğan kız çocuğu belli sayıda yumurta ile doğar ve bunlar üreme çağında kullanılır. 35 li yaşlardan sonra yumurta rezervi süratle düşüşe geçer. Bu nedenle kadının yaşı en dikkat etmemiz gereken konudur.
Tüp bebekte teknolojik ilerlemeler elbette çok süratlidir ancak bu tedaviyi uygulayacak doktorun , tüp bebek ekibinin , embriyologun tecrübesi çok önemlidir. Labarotuar koşullarının üstün olduğu bir merkezin daha başarılı olması kaçınılmazdır.
Kadında rahimin düzgün olması , yapısal bir anormalliğinin olmaması , örneğin myom, polip veya rahim içinde perde olmaması başarıyı arttıracaktır.
Sperm kalitesinin , hareketinin iyi olması şüphesiz embriyologun işini çok kolaylaştırır ve kaliteli embriyo elde edebilmek için önemli bir engel aşılmış olur.
Tüp bebeğe girecek çiftlerin mental olarak duruma hazır olmaları önemlidir. Çiftlerin beslenme alışkanlıkları , yaşam tarzları dahi başarıyı etkileyecektir.
Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığında olası genetik bir etken düşünülürse buna yönelik embriyo transferi öncesi genetik tanı koyabilme imkanı da çok önemlidir. Preimplantasyon genetik tanı dediğimiz bu teknik artık çok yaygın kullanılmaktadır. Böylece genetik olarak tamamen normal bir embriyoyu transfer ettiğimizden emin oluruz.