Normal koşullarda ergenlik döneminde 12-13 yaşlarında ilk adet kanaması başlar. Beyinden gelen komutlarla yumurtalıkta östrojen ve progesteron sentezlenir. Bu hormonların rahim iç tabakasına etkisi ile de adet oluşur.
Bazı kişilerde hayat boyu hiç adet olmayabilir. Bu ciddi bir problemdir. Bu durumda beyinden başlayıp, rahim ve yumurtalıklara kadar giden yol dikkatlice tetkik edilmelidir. Çoğunlukla bu olgularda genetik bir problem nedeniyle rahim ve / veya yumurtalıklar hiç gelişmemiştir. Hatta bazı vakalarda bu organlar kısmi veya tamamen yoktur. Yapılan ultrason muayenesinde rahim ve yumurtalıklar görülmeyebilir veya çok çok küçük olabilir. Bu duruma neden olabilecek bir dizi genetik bozukluk vardır.
Hiçbir zaman adet olamama ciddi bir sorunu yansıtır. Ancak sadece ilaçla adet olan kişilerde tablo karanlık değildir. Dışardan verilen hormon tedavisi kişide adet getirebiliyorsa rahim iç tabakası buna yanıt veriyordur, bu sorun dışardan takviye ile çözülür. Bu kişilerde ya beyinden gelen sinyaller yoktur ya da sinyal gelmesine rağmen yumurtalıklar hormon üretme yeteneğinde değildir. Her şekilde eğer temelde yumurtalık ve rahim varsa sorun çözülür.
Bazen herşey normal iken birden adet kesilebilir ve ancak dışardan takviye ile problem çözülür. Ani üzüntüler, aşırı stress, uzun seyahatler, aşırı kilo alma, aşırı kilo verme, aşırı eksersiz gibi durumlar bunları tetikleyebilir. Tabi olası bir gebelik hiç akıldan çıkarılmamalıdır.
Vücudumuzda herşey bir ritm içinde çalışır. Tiroid bezindeki anormallikler direkt olarak adetlere etki yapar.
Bu nedenle adetler bir takım sorunların işareti olabilir. Teşhis konurken geniş düşünülmeli ve tedavi buna dayanarak yapılmalıdır.