Glutatyon vücudumuzda bulunan çok değerli bir antioksidandır. Vücudumuzda metabolizma sonucu pekçok artık meydana gelir. Bunlar serbest oksijen radikalleri içerir. Glutatyon serbest oksijen radikallerini temizleyen en önemli antioksidandir. Vücudumuz fabrika gibi düşünülürse, ürün oluştuktan sonra meydana gelen çöplerin atılması olarak da düşünülebilir.
Glutatyon herkesde normalde vardır ancak yaş aldıkça miktarı azalır. Sistein, glutamat ve glisin isimli aminoasitlerin birleşmesiyle oluşan bir enzimdir. Bu maddenin kullanımının artması için alfa lipoik asit, NAC ( alfa lipoik asit ), metil kobalamin, E vit, Cvit yanısıra kullanılabilir. Selenyum yine etkiyi arttırıcı özellik taşır ancak kontrolsüz kullanılamaz.
Glutatyon yaşlanma karşıtı bir antioksidan olup, kronik hastalıklarda , şeker hastalarında, sürekli enfeksiyon u olanlarda, sürekli halsizlik ve enerji azalması yaşayanlarda, alzheimer, parkinsonda ve kadın doğumda çok geniş bir alanda kullanılmaktadır.
Soğan, sarımsak, brüksel lahanası, pırasa, brokoli, fındık, karnabahar, havuç, greyfurt, yumurta, baklagillerde bol miktarda bulunur. Gıdalarla alınan glutatyon yeterli olmayacaktır. Bu durumda damardan 20 dakika gibi bir sürede tekrarlayan seanslarda verilebilir.
Glutatyonun kollejen yapımını arttırma ve melanin pigmentini azaltma özelliği nedeniyle cildi genç tutmak ve renk açmak amaçlı kullanıldığını da bilmek gerekir.
Kullanımı için herhangi bir engel yoktur.